Fıkra - Yardım
Bir köyün camisinde imam cemaate vaaz vermektedir. Ansızın içeri dalan bir köylü köyü
sel basmakta olduğunu haber verir. Bütün cemaat hemen kendilerini dışarı atıp, kaçar.
Sadece imam bütün ısrarlara rağmen köyüterketmeyi reddeder ve Tanrı'nın kendisini
koruyacağını söyleyerek, camii'de kalır. Kısa bir süre sonra sular camiye ulaşır,
imam çaresiz minareye çıkar. Sular minarenin ilk katına yükselirken bir tekne imamı
kurtarmaya gelir. Ancak dini bütün imam, Tanrı'nın kendisini koruyacağını söyleyerek
tekneye binmez. Sular yükselir, imam ikinci kata çıkmak zorunda kalır. Bir tekne daha
gelir, ancak imam yine Tanrı'nın kendisini koruyacağına inancının tam olduğunu söyleyerek
tekneye binmez. Sular iyice yükselir. imam artık minarenin en tepesindedir. Bir helikopter
yaklaşır. İçindekiler durumun kötü olduğunu anlatarak imama helikoptere gelmesi konusunda
ısrar eder. İmam helikoptere binmeyi de reddeder. Bir süre sonra sular iyice yükselir ve
imam boğularak ölür. Kendisini cennetin kapısında melekler karşılar
-Melek: Hoşgeldiniz. cennette köşkünüz hazırlandı. Buyrun.
-İmam: Cennete girmek istediğimden emin değilim.
-Melek: Neden?
-İmam: Tanrı'ya biraz kırgınım.
-Melek: Ne oldu ki?
-İmam: Ben hayatımı ibadet ederek geçirdim. İnsanlara hep iyilik yaptım, günahtan
uzak durdum. Yasadığım köyü sel bastı, herkes kaçtı ama Tanrı'nın beni kurtaracağına
inandığımdan kaldım. Görüyorsunuz ki şimdi burdayım...
Tam bu sırada yukarıdan Tanrı'nin sesi duyulur:
-Söyleyin o salağa, iki tekne bir helikopter gönderdik!!!
Fıkra - Kayserili
Gözleri kör yalnız ve yoksul bir Kayserili kırlarda başıboş dolanırken bastonuna değen
sihirli lambayı alıp içinden Cin çıkarmayı başarmış.
Bu işten hayli bıktığı belli olan Cin Kayseriliye şöyle bir baktıktan sonra;
- "Senin hayli isteğin vardır; şimdi sen gözlerin açılsın istersin, zenginlik dilersin,
evlenmeyi arzularsın, ama uğraşamam. Sadece bir dileğini yerine getireceğim.
Iyi düşün ve ne isteyeceksen iste." demiş. Kayserili biraz düşündükten sonra dileğini
söylemiş;
-"Çocuğumun saatlerce altınlarımı saymasını görmek istiyorum."
Fıkra - Rüya tabiri
Kadının biri sabahleyin kocasının işyerini aramış ve kocasına; "Kocacııığııım" demiş..
"Rüyamda ne gördüm biliyor musun,akşam eve elinde çok şık paketlenmiş bir kutuyla geliyorsun,
ben paketi heyecan içinde açıyorum, ve içinden ne çıkıyor biliyor musun?
Bir inci kolye!.. Sence bunun anlamı ne olabilir ?" Adam gülümsemiş:
"Bu akşam öğrenirsin sevgilim..." Ve adam akşam eve gelmiş, elinde gayet şık
paketlenmiş bir kutu... Kadın gözlerine inanamamış "Kocacııığıımmmmm sen harikasın !!!"
diyerek paketi alelacele açmış ki ne görsün; Rüya tabirleri kitabı...
Fıkra - Arama
İki adam alıveriş merkezinde karılarını kaybetmiş, hararetle arıyorlarmış.
Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar. Ne oluyor birader
demeye kalmamış birisi; "Kardeş kusura bakma karımı kaybettim de onu arıyorum"
demiş. Diğeri; "Sende kusura bakma ama bende karımı arıyorum" demiş. Adamlardan
birinin aklına bir fikir gelmiş ve demiş ki; "Arkadaşım, madem ikimizde karılarımızı
arıyoruz, karılarımızın tipini birbirimize tarif edelim ve ayrı ayrı yerlerde aramaya
başlayalım. Eğer rastlarsak saat 12 'de kapının önüne gitmesini söyleriz demiş.
Diğeri tamam demiş ve başlamış karısını tarif etmeye; "Benim karım sarışın, mavi gözlü,
21 yaşında, 1.75 boyunda, 60 kg, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı mini etekli tek parça
elbise giyiyor" demiş. Ve diğer adama "Senin karın nasıl biri ?" diye sormuş. Diğer adam;
"Boşver benimkini seninkini arayalım!"
Fıkra - 100 metre
Tayyip'le Bush ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar.
Bush, Tayyip'e "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.
Tayyip altta kalmaz ve karşılık olarak "Bizde öyle bir teknoloji var ki,
partimizin bütün üyelerine 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz" der.
Türkiye'ye döndüğünde Tayyip'i bir düşünce alır. Danışmanlarını çağırtır ve
attığı palavrayı anlatır. "Haftaya Bush geliyor. Yalanımız ortaya çıkacak, acaba
ne yapsak?" diye sorar. Danışmanlarından biri hemen yanıtlar: "Onlara ölüyü nasıl
dirilttiğini sordunuz mu?" "Hayır sormadık" "O halde hiç korkmayın başbakanım, alın
Bush'u Anıtkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur.
Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız..."
Fıkra - Pasta
Mişo bir akşam yorgun argın eve gelmiş. Karısı: Mişo lamba yanmıyor şu lambayı tamir ediver
demiş. Mişo da: Hanım zaten yorgunum hem ben elektirikçi miyim demiş. Bir sonraki akşam
Hanımı: Ya Mişo lavabo tıkandı şunu tamir ediver demiş. Mişo da: Hanım zaten yorgunum hem
ben tesisatçı mıyım demiş. Bir sonraki akşam Hanımı: Mişo kapının menteşesi çıktı şunu
tamir ediver demiş. Mişo da: Hanım zaten yorgunum hem ben marangoz muyum demiş. Bir sonraki
akşam Mişo yine yorgun eve gelmiş birde ne görsün;lamba,lavabo ve kapı yapılmış. Hemen
hanımını çağırmış ve sormuş bunları kim yaptı diye. Hanımı da valla Mişo sen yapmayınca ben
de komşumuz Abram'a rica ettim O da yaptı demiş. Mişo: Yok yaa o şerefsiz karşılıksız
birşey yapmaz,senden ne istedi diye sormuş. Hanımı: Valla Mişo bana 2 seçenek sundu, ya
benimle yatarsın ya da bana bir pasta yaparsın dedi,demiş. Mişo da: Hanım sen de pastayı
yaptın dimi demiş. Hanımı da: Ee Mişo ben pastacı mıyım demiş.
Fıkra - Kaza
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar.
İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur.
Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: "Çok ilginç! Sen erkeksin
ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de
tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için
bir işarettir" der. Müthiş heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir
şaşkınlıkla. Kadın:"Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir
işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" der ve şarap şişesini adama
uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını
kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar: "Sen içmeyecek misin?" Kadın cevap verir:
"Hayır, ben polisi bekleyeceğim!"
Fıkra - Alkol
Bir İrlandalı, İrlanda'da bara gitmiş üç bira istemiş. Barmen biraları vermiş.
İrlandalı sırayla her birinden birer yudum içmiş ve bu şekilde biraları bitirmiş.
Barmen dayanamamış sormuş; "Kardeşim niye üç birayı bir anda istiyorsun, bir tane
söyle bitir, diğerlerini sonra iste" İrlandalı: "Biz üç kardeşiz, ben İrlanda da,
birimiz İngiltere, diğerimiz Amerika da, aramızda kararlaştırdık her bara gittiğimizde
üç bira istiyoruz ve hepimiz için bir yudum içiyoruz, berabermişiz gibi oluyor" demiş.
Bu barmenin çok hoşuna gitmiş ve böyle bir kaç ay geçmiş. Bir gün İrlandalı bara girdiğinde
barmen tam üç bira verecekken İrlandalı ikide durmasını söylemiş. Barmen donmuş kalmış,
İrlandalı bir köşeye gitmiş sessizce biralarını içmiş tam çıkacak barmen bunu durdurmuş:
"Kaybın için çok üzgünüm demiş" İrlandalı:"niye" Barmen:"Bugün sadece iki bira istedin
kardeşlerinden birini kaybettin herhalde" İrlandalı: "Ha yok canım nerden çıkarıyorsun ben
sadece alkolü bıraktım..."
Fıkra - Pahalı halı
Kadının biri pahalı halılar satan bir dükkana girer. Ve ilk bakışta çok beğendiği
bir İran halısına doğru yönelir. Halıya daha yakından bakmak üzere yere doğru eğildiğinde
istemeyerek sesli bir şekilde gaz kaçırınca çok utanır ve hemen kimse duydu mu diye
etrafına bakınır. Arkasında duran satıcıyı görünce konuyu unutturmak için aceleyle satıcıya;
-Bu İran halısı kaç para? diye sorar. Satıcı gayet pişkin bir şekilde cevap verir;
-Valla bayan halıya sadece bakmakla osurduğunuza göre fiyatını duysanız sıçarsınız...
Fıkra - Mantık olarak
İki rahibe varmış biri matematikçi biri mantıklı... Bunlar bir akşam karanlıkta
kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe mantıklıya dönerek ; "Yaklaşık 20 dakikadır
bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklaşıyor şu anda aradaki mesafe 50 metre" der.
Bunun üzerine mantıklı rahibe bunun tek mantıklı açıklaması olabileceğini ve
adamın kendilerine tecavüz edeceğini ve daha hızlı yürümeleri gerektiğini belirtir.
Rahibeler daha hızlı yürümeye başlarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:
"Adam da hızlandı ve aradaki mesafeyi kapatıyor, şu anda 30 metre arkamızda!" Mantıklı
Rahibe: "O zaman mantık olarak
koşmamız gerekir." Rahibeler koşmaya başlar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe "O da
koşuyor ve arayı kapatıyor şu anda mesafe 10 metre..." Mantıklı Rahibe: "O zaman mantık
olarak bizi yakalayacak birimiz sağa diğerimiz sola saparak kiliseye ulaşmaya çalışalım en az
birimiz kurtulur." ...Ve matematikçi sağa, mantıklı sola doğru koşmaya
başlar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulaşır ve telaş içinde beklemeye başlar.
Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantıklı rahibe gelir. Matematikçi sorar ; "Ne oldu ne
yaptın ?" "Adam beni takip etti artık mesafe üç beş adıma kadar azalmıştı, mantık olarak
daha fazla koşmanın anlamı yoktu...
"Eeee..." "Mantık olarak ben durdum adam da durdu." "Sonra..." "Mantık olarak ben eteğimi
kaldırdım oda pantolonunu indirdi." "Peki daha sonra...." "Daha sonra ne olacak eteğini
kaldırmış bir rahibe pantolonunu indirmiş bir adamdan daha hızlı koşar..."
Fıkra - Ördek
Üç adam ölür ve cennetin kapısına gelirler. Cennetin kapısındaki melek onlara der ki:
- Burada tek kural var, ördekleri ezmeyeceksiniz. Adamlar bir şey anlamaz ama cennete
bir girerler ki, her taraf ördeklerle dolu adım atacak yer yok. İçlerinden biri
yanlışlıkla bir ördeğin üstüne basar, anında bir melek gelir, yanında da görüp
görebileceğiniz en çirkin kadın. Melek adama der ki:
- Sen ördeklerden birini ezdin, ceza olarak bu kadınla seni sonsuza kadar birbirinize
bağlıyorum. Ve melek onları zincirle birbirlerine bağladıktan sonra gider. İkinci gün
adamlardan biri daha yanlışlıkla bir ördeğe basar. Hemen melek çok çirkin bir kadınla gelir
ve zincirle ikisini birbirine bağlar. Üçüncü adam tek başına kalır. Arkadaşlarının başına
geleni gördüğü için, ördeklere basmadan etrafı dolaşmaya başlar. Aylar geçer ve adam tek
bir ördeği ezmemiştir. Bir gün bakar ki melek ona doğru geliyor,yanında da son derece güzel
ve seksi bir kadın... Melek hiçbir şey söylemeden adamı bu kadınla birbirlerine zincirler ve
gider. Adam bu işe çok şaşırır ama çok da sevinir:
- Bunu hakkedecek ne yaptım acaba der. Kadın cevap verir:
- Seni bilmem ama ben bugün bir ördek ezdim.
Fıkra - Yavaş
Adamın biri arabasıyla gidiyormuş.Arabada giderken tabelada "YAVAŞ 50" diye bir yazı
çıkmış.adam hızını 50km'ye indirmiş.Bir müddet sonra karşısına "YAVAŞ 40" diye bir yazı
çıkmış.hızını 40km'ye indirmiş.Sırasıyla da "YAVAŞ 30, YAVAŞ 20 VE YAVAŞ 10" yazmış.Adam
hızını son olarak 10km'ye indirdikten bir müddet sonra tekrar bir yazı çıkmış
"YAVAŞ KÖYÜNE HOŞ GELDİNİZ."
Fıkra - Topal eşek
Bir Zenci pazarda topal bir eşek satıyormuş.Japonun biri eşeği incelemiş; sağına,soluna,
ayağına, dişine, bakmış ve basmış parayı eşeği satın almış. Komşuları: "
-Yahu topal bir eşeğe bu kadar para verilip de alınır mı? Amma dolandırıldın be.."
diyerek üzerine varınca Japon: "
-Bakmayın eşeğin topal olduğuna hayvanın ayağına çivi batmış çiviyi çıkardım mı haftasına
varmaz eşek düzelecek." demiş. Komşular durur mu? doğru Zenci'ye gidip: "
-Ya ne yaptın sen eşek topal diye ucuza kaptırdın meğer eşeğin ayağında çivi varmış eşek
onun için topalmış" diye konuşunca, Zenci:
- Ne diyorsunuz be..hayvan zaten topal,o çiviyi ben çaktım!" der.
komşular bu sefer tekrar Japon'a gelip: "
-Kazığı sen yemişsin, eşek zaten topalmış satılırken anlaşılmasın diye ayağına
çiviyi Zenci çakmış" diye söyleyince bir an düşünen Japon:
-VAY ZENCİ VAY..! VERDİĞİMİZ PARA DA SAHTE OLMASAYDI HERİF BİZİ GERÇEKTEN DOLANDIRMIŞTI." der.
Fıkra - Demlik
Adam iş hanındaki çaycıya sorar. "Bir günde kaç demlik satıyorsun ?"
Çaycı: "Aşağı yukarı 10 demlik satarım. " Adam: "Peki 15 demlik satmak ister misin ?
Çaycı: " Tabii isterim. "
Adam: "Öyleyse bardakları tam doldur."
Fıkra - Yarım kivi
Adamın biri hipermarketin manav bölümünde satıcıyı ikna etmeye çalışmaktadır: "Kivi alacağım,
fakat yarım istiyorum...""Saçmalamayın beyefendi yarım kivi mi olurmuş !"
"Yok ben hepsini
yiyemem, ben yarım kivi istiyorum". Olurdu olmazdı tartışmasına girerler, sonunda satış
elemanı;"Ben içeride müdüre sorayım,kivinin yarısını satabilir miyiz diye." deyip adamın
yanından ayrılır. Müdüre olayı anlatmaya koyulur: "Patron, salağın biri geldi, yarım
kivi istiyor, ne diyeyim?"
Lafını bitirir bitirmez arkasında birisi olduğunu fark eder, dönüp baktığında yarım kivi isteyen
müşteriyi görür ve konuşmasına bozuntuya vermeden devam eder: "Bu beyefendi de diğer
yarısını istiyor..."
Fıkra - Elektrik
Elektrik süpürgesi satıcısı, bir apartman dairesinin kapısını çalmış, kapıyı açan bayana:
- "Hanımefendi, bu elimde görmüş olduğunuz kovanın içinde at pisliği var ! " demiş ve bu
bir kova pisliği evin içine doğru savurarak döküvermiş. Sonra da:
- "Hanımefendi, elimdeki elektrik süpürgesi ile 10 dakika içinde bunu temizleyemezsem,
bu boku yiyeceğim! "demiş. Kadın satıcıya şöyle bir bakmış:
- "Beyefendi, üstüne domates sosu da istermisiniz ? Elektrikler kesik de!"
Komik Resim - Bitkisel çiftleşme
Bitkilere şekil verme sanatı her zaman ilgimi çekmiştir, işte ona komik bir örnek...
Karikatür - Teknolojik ölüm
Bilgisayar kullanıcıları hızla çoğalıyor :)
Fıkra - Nur yüzlü dede
Bir adam uçağıyla Afrika'nın üzerinde gezerken birden uçağı arızalanır ve ormanlık
bir alana düşer. Adam ne yapayım ne yapayım diye düşünürken birden bir Afrika kabilesinin
ona doğru yaklaştığını görür. Adam içinden "İşte şimdi boku yedik" der. O anda düşüncesinde
Nur yüzlü dedenin sesini duyar:
- Hayır evladım boku yemedin.
- Peki şimdi ne yapmam gerek ?
- Şuradaki mızrağı görüyor musun?
- Evet...
- Al onu öndeki renkli giysili adamın tam kalbine batır. Adam mızrağı alır ve adamın
tam kalbine batırır.Nur yüzlü dede:
-Evladım işte şimdi boku yedin.
Fıkra - Çifte standart
bedava seks kazanıyor." İki kafadar benzinciye "Doldur depoyu" der, sonra bedava
seks için lotaryaya talip olur... Benzinci sorar: Kafamdan bir sayı tuttum, bilirseniz
bedava seks. "Üç" derler... Benzinci, "Bilemediniz, ben beş tutmuştum." Bir hafta sonra
iki kafadar yine gelir, depo yine doldurulur, yine lotarya... Bizimkiler "Yedi" der.
Benzinci "Olmadı, ben altı tutmuştum". Üç gün sora yine depoyu doldururlar, yine lotarya...
"Iki" derler, benzinci "Bir" der. Kafadarlardan biri arkadaşına açılır...
"Yahu bu bizi kandırıyor galiba, hep başka rakam söylüyor... Hile yapmasın!" Diğeri cevap
verir: "Yok canım kız kardeşim arka arkaya iki kere kazandı."
Fıkra - Doğru cevap
Bir gün Fatih Terim Fransa milli takımı antrenörü Aime jacquet ile karşılaşmış.Ve ona;
- Hocam sen bu takımı nasıl seçtin de şampiyon oldunuz? demiş.
-Çok kolay zekalarına göre seçiyorum. Bak mesela sana bir örnek vereyim demiş ve Zidane'ı
çağırmış.
- Zidan'a oğlum söyle bakayım senin annenin ve babanın çocuğu olan ama senin kardeşin
olmayan kimdir? Zidane biraz düşünmüş, tabiiki ben oluyorum demiş. Fatih Terim bundan çok
etkilenmiş. Türkiye'ye döner dönmez Hakan Şükür'ü çağırmış.
- Hakan sana bir soru soracağım eğer bilirsen bu hafta seni takıma alırım, bil bakalım
annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? Hakan biraz düşünmüş işin
içinden çıkamamış, biraz zaman istemiş ve hemen koşmuş Arif'i bulmuş.
- Arif annenin ve babanın çocuğu olan ama kardeşin olmayan kimdir? Arif cevap vermiş:
Benim tabiiki. Hakan sevinçle Fatih Terim'in yanına dönmüş:
- Sorunun cevabını buldum hocam: Arif'imiş Fatih Terim köpürmüş:
- Vay salak herif Arif olur mu hiç, doğru cevap Zidane idi.
Need some tips on how to play popular casino games? Onlinecasino9.com is a gambling guide resource for the best online casino sites. |