Tayyip'le Bush ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar.
Bush, Tayyip'e "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.
Tayyip altta kalmaz ve karşılık olarak "Bizde öyle bir teknoloji var ki,
partimizin bütün üyelerine 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz" der.
Türkiye'ye döndüğünde Tayyip'i bir düşünce alır. Danışmanlarını çağırtır ve
attığı palavrayı anlatır. "Haftaya Bush geliyor. Yalanımız ortaya çıkacak, acaba
ne yapsak?" diye sorar. Danışmanlarından biri hemen yanıtlar: "Onlara ölüyü nasıl
dirilttiğini sordunuz mu?" "Hayır sormadık" "O halde hiç korkmayın başbakanım, alın
Bush'u Anıtkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur.
Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız..."
Bush, Tayyip'e "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.
Tayyip altta kalmaz ve karşılık olarak "Bizde öyle bir teknoloji var ki,
partimizin bütün üyelerine 100 metreyi 3 saniyede koşmayı öğretiyoruz" der.
Türkiye'ye döndüğünde Tayyip'i bir düşünce alır. Danışmanlarını çağırtır ve
attığı palavrayı anlatır. "Haftaya Bush geliyor. Yalanımız ortaya çıkacak, acaba
ne yapsak?" diye sorar. Danışmanlarından biri hemen yanıtlar: "Onlara ölüyü nasıl
dirilttiğini sordunuz mu?" "Hayır sormadık" "O halde hiç korkmayın başbakanım, alın
Bush'u Anıtkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur.
Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız..."
0 Yorum "Fıkra - 100 metre"